Yeni Dalga'nın Öncü Filmi: Jules et Jim

Aydın Sever – 5 Ağustos 2017

Bu yazımızda geçtiğimiz günlerde hayata gözlerini yuman ünlü Fransız aktrist Jeanne Moreau'yu dünyaya tanıtan "Jules et Jim" filminden bahsedelim.

Kendinden sonraki birçok filmi ve sinemacıyı etkileyen bu güzide başyapıt, sinema tarihine üçlü aşkı anlatan bir film olarak geçmiştir.

Sinema tarihinin en büyük ve en yenilikçi yönetmenlerinden François Truffaut'nun 1962 yapımı "Jules et Jim" filmi sinema tarihinin ve Yeni Dalga akımının en önemli filmlerinden biridir.

Jeanne Moreau, Oskar Werner ve Henri Serre'in yeraldığı oyuncu kadrosu özellikle Jeanne Moreau'nun performansıyla zirve yapar. Moreau bu performansıyla dünyaca tanınan bir oyuncu haline gelir.

Catherine, Jules ve Jim'in arkadaşlıkları ve engel olamadıkları tutkuları üzerine bir filmdir Jules et Jim.

Filmin hikaye örgüsü aslında Jules ve Jim karakterlerinden ziyade Catherine karakteri üzerinedir. Catherine özgür kadını temsil eder filmde. Genelde erkeklerin yaptığı davranışları sergiler; yerleşik değil de tam tersi ilişkileri sever, ilişkiye başlar, ilişki süresince başkalarıyla görüşür, kafasına göre çekip gider, sonra tekrar gelir, ansızın ilişkiyi bitiriverir. Anlaşılmak yani kimseye kendini anlatma kaygısı yoktur.  İçinde bulunduğu an ne istiyorsa onu yapar. İki dost arasında önce Jules ile sonra da Jim ile ilişki kurar.

Jules karakterine inersek, Catherine'e duyduğu aşk ve Jim ile olan arkadaşlığı dışında pek bir şey yoktur hayatında Jules'un. Catherine ile olan ilişkisinde teslimiyet ve olan biten her şeyi kabullenme yolunu seçmiştir. Daha doğru bir ifadeyle Catherine'e karşı içindeki tutku o kadar büyüktür ki onun kendisini oldukça inciten davranışları ve yaşam tarzına bile tepki gösteremez. Hatta Jules Catherine'in kendisini terk edeceğini anlayınca yaşantısından çıkmaması için ortak arkadaşları Jim ile ilişkiye girmesini ister ve bunu da Jim'e dile getirir.

Boydan çekimleri, kamera hareketleri, dış ses kullanımı ve atmosferiyle sinemanın en naif filmlerinden olan Jules et Jim, kendinden sonraki filmleri hem hikayesiyle hem de sinemasallığıyla etkilemiştir. Bu öncü filmi Truffaut henüz otuz yaşında çekmiştir.

Köprüde üç arkadaşın delice koştukları sahne sinema tarihinin en bilinen karelerinin başında gelir. İşte o sahne: