Kara Filmin Başarılı Örneklerinden Biri: Chinatown (1974)



Aydın Sever – 2 Ağustos 2017

Roman Polanski’nin kuşkusuz en iyi filmi olan Chinatown - Çin Mahallesi film noir olarak sinema tarihinde önemli bir yere sahiptir.

Film 1974 yapımıdır. Birçok eleştirmen, yönetmen ve oyuncunun en iyi filmler listesinde başlarda yer alan bu başyapıt, üzerinden yıllar geçse de sinemanın ulaştığı son noktayı düşününce halen tat alınarak ve zaman kavramı unutularak izlenebilmektedir.

Filmin konusuna gelince… Ida Sessions özel dedektif Gittis’e (Jack Nicholson) giderek kendini sular idaresi başmühendisi Hollis Mulwray’in eşi Evelyn Mulwray olarak tanıtır ve kocasının kendisini aldattığından şüpheyle Gittis’den onu takip etmesini ister. Gittis, Hollis Mulwray’i takip eder ve onun bir kadınla birlikte olduğunu kanıtlar. Bu arada Los Angeles’ın bir kısmı kuraklık çekmekte bir kısmına su verilebilmektedir. Fakat sular idaresinin başındaki Hollis Mulwray şehrin diğer yanına baraj yapılmasına razı gelmez. Bu durum oradan zamanında kelepir arsa alanların bölgeye su verilince aldıkları arsaları çok iyi fiyatlara satma emellerini engeller. Daha sonradan idealist mühendis Hollis Mulwray ölü bulunur. Olayın üzerine giden Gittis, önce gerçek Evelyn Mulwray (Faye Dunaway) ile tanışır. Daha sonra neden o değil de başkası tarafından kocasının takip edilmesi için tutulduğunu anlar. Evelyn oldukça bahtsız bir kadındır. Baba Noah Cross (John Huston) tarafından tecavüze uğramış ve ondan bir çocuğu olmuştur. Bahtsızlığı bununla kalmamış olup Evelyn’in kocasının birlikte olduğu kadın da kendi kızı, diğer bir ifadeyle kardeşidir. Film noir tadında ilerleyen filmde bütün entrika kuraklık nedeniyle ucuza alınan arsaların ve toprakların daha sonra bu bölgelere su verilince korkunç rakamlara elden çıkarılması üzerinedir. Olan biten bunun üzerine kurgulanmıştır. Filmin başından beri geçmişte Chinatown’da yaşadığı kötü deneyiminden bahseden Gittis yine Chinatown’da son bulan bir hikayeyle karşılaşır.




Chinatown'da bir polisiyenin heyecanına, bir kara filmin kusursuzluğuna, gerçekten enfes ve sürükleyici bir senaryoya ve  müthiş oyunculuk performanslarına şahitlik ederiz.

Chinatown'un bahtsızlığı Gotfather ll ile aynı sene çekilmiş olmasıdır ve o yıl verilen Oscarlardan sadece en iyi senaryo ödülünü alabilmiştir.

Oyunculuk olarak filmde Faye Dunaway Jack Nicholson'ın bir adım önüne geçer ve Evelyn Molwray'i kusursuz canlandırır. Nicholson yine kusursuza yakın bir oyun sergiler. Evelyn Molwray'in babası rolünde ise ünlü yönetmen John Huston'ı izleriz. Kuşkusuz bu rol oyuncu olarak en iyi performansıdır.

Senaryo olarak sinema tarihinin en iyi senaryolarından olan Chinatown birçok türe girebilecek bir filmdir. Hem polisiye hem de kara film türüne uygun olan ve ait olduğu bu türleri de modernize eden film özellikle senaryosundaki ensest ilişki ve filmin sonundaki rahatsız edici atmosfer yüzünden kendine alabildiğine güvenen kusursuz bir başyapıttır. 




Uzun süresine rağmen, akıcı senaryosuyla ilerleyen ve sonlarına doğru heyecanı artan filmde, sinema tarihinin en akılda kalıcı ve beklentiden uzak sonlarından biri gerçekleşir. İzleyiciyi rahatsız eden, yetmediği gibi korna sesiyle bezenmiş bu sahne özellikle Polanski’nin tercihidir. Sahne son derece gerçekçidir. Polanski filmi, insanlara çoğu zaman beklemediği bir akış sunan hayatı anlatan bir sonla bitirir.

Sinemanın en önemli repliklerinden olan ve Gittis’in Hollis Mulwray’in birlikte olduğu kadının (Katherine’nin) kim olduğuna ilişkin Evelyn’den istediği cevabı alamayıp onu sürekli tartaklayarak elde ettiği yanıt tüyler ürperticidir. Evelyn Mulwray, Katherine’in kim olduğunu en son şu cümleyle açıklar: “Hem kızım hem de kardeşim”. Sahnede Nicholson da Dunaway de müthiştir.


İşte sahnemiz :


Kara Filmin Başarılı Örneklerinden Biri: Chinatown (1974) Kara Filmin Başarılı Örneklerinden Biri: Chinatown (1974) Reviewed by sineMakale on Ağustos 02, 2017 Rating: 5

Hiç yorum yok:

Banner
Blogger tarafından desteklenmektedir.