Aydın Sever - 22 Haziran 2017
1999 yılında bir film hayatımıza girdi. Öylesine beğendik ki defalarca izledik, eksikliklerini hiç konuşmadık bile. Çünkü bu film öyle kaynaklardan besleniyordu ki anlaşılmayı, gerçekten kafa yormayı hak ediyordu. Matrix ciddi bir işçiliğin ürünüydü.
1999 yılında bir film hayatımıza girdi. Öylesine beğendik ki defalarca izledik, eksikliklerini hiç konuşmadık bile. Çünkü bu film öyle kaynaklardan besleniyordu ki anlaşılmayı, gerçekten kafa yormayı hak ediyordu. Matrix ciddi bir işçiliğin ürünüydü.
Andy ve Larry Wachowski
kardeşlerin yönetip senaryosunu yazdığı felsefi bilim kurgu The Matrix,
unutulmaz sahneleriyle ve gerçekten üzerinde saatlerce konuşup tartışabileceğimiz
o güzel replikleriyle hafızalarımıza kazındı.
Çok özgün bir senaryosu vardı
filmin. Bu iyi senaryonun iyi bir de görsel karşılığı olması gerekiyordu. Andy
ve Larry Wachowski kardeşler bu iki işi iyi bir şekilde kotarıp sinema
tarihinde gerçekten unutulmayacak bir film ortaya çıkardılar.
Wachowskiler filmde birçok imge
kullandılar. Bunlardan belki de en dikkat çekeni, insanın hayatındaki en önemli
tercihine ilişkin olandı bence. Bunu da çok basit bir şekilde izleyiciye
aktardılar.
Soru kısa ve basitti ama cevabı var olmanın nedenine kadar uzanıyordu.
Morpheus'un Neo'ya sorduğu soruydu
bu : “Hangisini istersin? Mavi hap mı, Kırmızı hap mı? Mavi hapı seçersen
hayatına devam edersin ve istediğine inanırsın fakat kırmızı hapı seçersen seni
harikalar diyarına götürürüm.”
Haplardan sonraki diğer bir imge de ünlü masala gönderme yapan "Harikalar Diyarı"ydı. Filmdeki bu soru birçok alt metne açıktı. Mavi hap muhafazakarlığı, sorgulamamayı, insanın en temel sermayesi olan bilgi birikimini arttırmak istememe tercihini ve dolayısıyla bu birikimin yol açacağı açılımlara kapalı olmayı temsil ederken; kırmızı hap ise insana ait görünürdeki birçok şeyin yapay ve dayatma yoluyla koşullandırılarak sunulduğunu, farklı olmak değil, sadece insanın kendi özüne dönmesinin en belirgin ihtiyacı olduğunu, bilgi birikiminin insanın ufkunu ne kadar açtığını ve insanın bilgi birikimi sonucu yaptığı açılımlarla hayatı kendine sunulduğu ve dayatıldığı şekilde değil, olduğu gibi tüm gerçekliğiyle yaşamasının daha doğasına ait bir şey olacağı gibi açılımlara götürdü bizi.
"Cehalet mutluluktur"
tezi çoğu kimse için doğru bir tespit olsa da insan olmanın farkına varmadan
yaşamanın da ne kadar sahte bir mutluluk olacağı da ayrı bir karşı tezdi. Sonuçta hayata bakıştı bir nevi
izleyicide de bu sorunun cevabı. Neo sadece bir cevap arıyordu. Birçok insanın
aradığı gibi.
İşte bu sahneye ait enfes
diyaloglar... İyi seyirler
Harikalar Diyarından Gerçeğe Felsefi Bir Yolculuk: Matrix
Reviewed by sineMakale
on
Haziran 22, 2017
Rating:
Matrix gerçekten de felsefi bir filmdi ve birçok bu türdeki filmlerin yapılmasının yolunu açtı ve sanırım yakın zamanda bir matrix filmi daha çekilecek :)
YanıtlaSilEvet ama sanırım Wachowski kardeşler yeni filmde olmayacaklarmış. Bakalım nasıl bir film bizi bekliyor
Sil