MUBI'de Gösterimde Olan En İyi Aşk Filmleri-Haziran 2024

Aşk, sinemanın vazgeçilmez temalarından biridir ve her filmde kendine has bir biçimde işlenir. MUBI'nin seçkilerinde yer alan bu on film, aşkı farklı perspektiflerden ele alarak izleyiciyi derin bir duygusal yolculuğa çıkarıyor. Bu filmler, modern şehir yaşamından teknolojinin aşk üzerindeki etkisine, ilk aşkın masumiyetinden savaşın izlerine kadar geniş bir yelpazede aşkın farklı boyutlarını keşfediyor. İşte MUBI'deki en iyi aşk filmleri:

Les Olympiades (Paris, 13th District)-Paris 13. Bölge

Jacques Audiard'ın yönettiği "Les Olympiades", Paris'in 13. bölgesinde geçen modern bir aşk hikayesini anlatıyor. Céline Sciamma ve Léa Mysius’un katkılarıyla yazılan senaryo, gençlerin karmaşık ilişkilerini şiirsel bir dille işliyor. Lucie Zhang, Makita Samba ve Noémie Merlant gibi yetenekli oyuncuların performansları, filmi etkileyici kılıyor. Audiard, modern şehir yaşamı ve ilişkilerin evrimi üzerine düşündürücü bir portre sunuyor.

10.000 Km

Carlos Marques-Marcet’in yönettiği "10.000 Km", birbirinden 10.000 kilometre uzakta olan bir çiftin ilişkisini mercek altına alıyor. Clara Roquet ile birlikte yazdığı senaryo, mesafenin ve teknolojinin aşk üzerindeki etkilerini dokunaklı bir şekilde ele alıyor. Natalia Tena ve David Verdaguer'in başrollerde olduğu film, uzak mesafe ilişkilerinin zorluklarını ve güzelliklerini gözler önüne seriyor.

The Broken Circle Breakdown - Kırık Çember

Felix van Groeningen’in yönetmenliğini yaptığı "The Broken Circle Breakdown", bluegrass müziği etrafında şekillenen bir aşk hikayesini anlatıyor. Carl Joos ile birlikte yazdığı senaryo, aşkın yalnızca mutluluk değil, aynı zamanda acı ve kayıpla da iç içe olduğunu gösteriyor. Veerle Baetens ve Johan Heldenbergh’in güçlü performansları, filmi derin bir duygusal yolculuğa dönüştürüyor.

En Kärlekshistoria (A Swedish Love Story)-Bir İsveç Aşk Öyküsü

Roy Andersson’ın yönettiği "En Kärlekshistoria", İsveç'te geçen gençlik aşkını konu alıyor. Andersson’ın senaryosunu da yazdığı film, ilk aşkın masumiyetini ve yoğunluğunu yakalıyor. Ann-Sofie Kylin ve Rolf Sohlman'ın performansları, Andersson'ın minimalist tarzı ve gerçekçi yaklaşımı ile birleşerek filmi zamansız bir yapıt haline getiriyor.

Passages-Pasajlar

Ira Sachs’ın yönettiği ve senaryosunu Mauricio Zacharias ile birlikte yazdığı "Passages", bir aşk üçgeni etrafında dönüyor. Franz Rogowski, Ben Whishaw ve Adèle Exarchopoulos’un başrollerde olduğu film, cinsellik, kimlik ve bağlılık temalarını derinlemesine inceliyor. Sachs, modern ilişkilerin karmaşıklığını ve karakterlerin iç dünyalarını ustalıkla işliyor.

Pidä Huivista Kiinni, Tatjana (Take Care of Your Scarf, Tatiana)-Eşarbına İyi Bak, Tatiana

Aki Kaurismäki’nin yönettiği ve senaryosunu yazdığı "Pidä Huivista Kiinni, Tatjana", Finli iki arkadaşın yolda karşılaştıkları iki kadınla yaşadıkları macerayı anlatıyor. Matti Pellonpää ve Kati Outinen'in rol aldığı bu film, Kaurismäki’nin özgün mizahı ve melankolisini barındırıyor. Film, aşkın beklenmedik anlarda nasıl filizlenebileceğini gösteren samimi bir hikaye sunuyor.

Suzhou He (Suzhou River)-Suzhou Nehri

Lou Ye’nin yönettiği ve senaryosunu yazdığı "Suzhou He", Şanghay'ın arka sokaklarında geçen bir kaybolan aşk hikayesini anlatıyor. Zhou Xun ve Jia Hongsheng’in başrollerde olduğu film, izleyiciyi şehrin gizemli ve romantik dünyasına çekiyor. Lou Ye, atmosferik anlatımıyla aşkın karmaşıklığını ve umudu ele alıyor.

Soğuktu ve Yağmur Çiseliyordu

Orhan Aksoy'un yönettiği ve Safa Önal’ın senaryosunu yazdığı "Soğuktu ve Yağmur Çiseliyordu", Türk sinemasının klasiklerinden biri olarak imkansız bir aşkı ve toplumsal baskıları konu alıyor. Kadir İnanır ve Hülya Koçyiğit’in güçlü performansları, Aksoy'un duygusal anlatımı ile birleşerek filmi unutulmaz kılıyor.

Hiroshima Mon Amour - Hiroşima Sevgilim

Alain Resnais’in yönettiği ve Marguerite Duras’ın senaryosunu yazdığı "Hiroshima Mon Amour", savaşın izlerini taşıyan iki yabancının aşk hikayesini ele alıyor. Emmanuelle Riva ve Eiji Okada’nın başrollerde olduğu film, hafıza ve unutuş temalarını işliyor. Resnais'nin şiirsel sineması ve Duras'nın güçlü diyalogları, filmi sinema tarihinin başyapıtlarından biri haline getiriyor.

Her - Aşk

Spike Jonze’un yazıp yönettiği "Her", yakın gelecekte bir adamın yapay zeka ile yaşadığı aşkı konu alıyor. Joaquin Phoenix ve Scarlett Johansson’un (ses) etkileyici performanslarının yer aldığı film, teknolojinin insan ilişkileri üzerindeki etkisini keşfederken, aşkın evrenselliğini ve yalnızlığı derinlemesine inceliyor.

Bu filmler, aşkın farklı yüzlerini ve hikayelerini benzersiz sanatsal yaklaşımlarla anlatıyor. MUBI'nin sunduğu bu seçkiler, izleyicilere hem duygusal hem de düşünsel bir yolculuk vaat ediyor. Aşkın sinemadaki bu büyüleyici yansımalarını kaçırmayın.