Sandığa Giderken Hafızalara Kazınan En İyi Seçim Filmleri

Ülkemiz 16 Nisan’da yapılacak referanduma kilitlenmişken, biz de alanımız olan sinema üzerinden sürece ucundan dokunalım istedik. Beyazperdede iz bırakan seçim filmlerinin bazılarını sizler için derledik.

İlk filmimiz Robert Redford’un başrolünde oynadığı 1972 tarihli The Candidate – Aday. Filmin yönetmeni Michael Ritchie. En iyi özgün senaryo Oscarı’nı da alan filmde kazanamayacağını düşündüğü için her şeyi apaçık söyleyen politikacı Avukat Bill McKay’in hikayesi anlatılıyor. Fakat bir süre sonra yapılan anketlerde görülüyor ki Bill McKay’in kazanma ihtimali var. Böylece işin rengi değişiyor.

The War Room-Savaş Odası 1993 tarihli bir belgesel. En iyi belgesel dalında Oscar adaylığı olan filmi Chris Hegedus ve D.A. Pennebaker’ın yönetmiş. Bill Clinton’un 1992 seçimlerininde yürüttüğü kampanya ve bu kampanyanın arkasındaki takımı anlatıyor. Seçim kampanyalarını anlamak isteyenler için mutlaka izlenmesi gereken bir film.

Ve işte bir efsane. Wag The Dog veya ülkemizde bilinen adıyla Başkanın Adamları. Dustin Hoffman ve Robert De Niro’nun harika oyunculuklarıyla şahlanan filmin yönetmeni Barry Levinson. En İyi senaryo ve en iyi erkek oyuncu dallarında Oscar adaylığı olan filmde seçimlerin hemen arifesinde başkan hakkında ortalığa saçılan seks skandalını örtbas etmek için Arnavutluk’ta çıkarılan sahte bir savaş ve yaratılan kahramanlık hikayesi konu ediliyor. Siyasilerin kamuoyu algısı oluşturmak için yaptıklarını izlerken belgesel izlermiş gibi oluyorsunuz. İzleyin, bir daha izleyin. 

2012 tarihli No ise bir referandum filmi. Şili diktatörü Pinochet kamuoyu baskısı ile referanduma götürülür. Ve muhalefet kısıtlı imkanlarla harikalar yaratan genç bir reklamcının yarattığı kampanyalarla başarıya ulaşır. Gerçek olaylardan esinlenen filmi Pablo Larrain’in yönetirken Gael García Bernal ise harikalar yaratan genç reklamcı Rene Saavedra rolünde.

Son filmimiz ise Sean Penn tarafından yönetilen ve başrolünde yine kendisinin yer aldığı Milk. Gerçek olaylardan esinlenen filmde Amerika’da eşcinsel olduğunu gizlemeden üst düzey bir göreve seçilen ilk politikacı olan Harvey Milk'in hayatı anlatılıyor. Film Sean Penn’e en iyi erkek oyuncu dalında Oscar heykelciğini kazandırırken,bir Oscar da en iyi senaryo dalında alıyor.